Kapadokya'da Güneşin Doğuşu Kapadokya’da sabah erken.

Sunrise in Cappadocia It is early morning in Cappadocia.

Gökyüzü kızıl renkte.

The sky is crimson.

Ahmet heyecanlı.

Ahmet is excited.

Bugün sıcak hava balonuna binecek.

Today, he is going to ride a hot air balloon.

Ahmet, Kapadokya'ya ilk kez geldi.

Ahmet is visiting Cappadocia for the first time.

Kayaları, peribacalarını görmek istiyordu.

He wanted to see the rocks and fairy chimneys.

Ama en çok balonları.

But most of all, the balloons.

Balon alanına gitti.

He went to the balloon ground.

Orada birçok insan vardı.

There were many people there.

Herkes fotoğraf çekiyordu.

Everyone was taking photos.

Balonlar hazırlanıyordu.

The balloons were being prepared.

Büyük ve renkli balonlar.

Big and colorful balloons.

Ahmet içini çekti.

Ahmet took a deep breath.

"Bu inanılmaz," dedi.

"This is incredible," he said.

Balona bindi.

He got into the balloon.

Rehber, herkese güvenlik bilgileri verdi.

The guide gave everyone safety information.

Balon yavaşça yükseldi.

The balloon rose slowly.

Ahmet’in kalbi hızlı hızlı çarpıyordu.

Ahmet’s heart was beating fast.

Yavaşça yukarı çıktı.

They gradually ascended.

Yer küçük görünüyordu.

The ground looked small.

Güneş doğdu.

The sun rose.

Gökyüzü altın rengine büründü.

The sky turned a golden color.

Ahmet, doğayı izliyordu.

Ahmet was watching nature.

Balon sessizce süzülüyordu.

The balloon was gliding silently.

Rehber, bölge hakkında bilgi verdi.

The guide gave information about the area.

“Burası Göreme,” dedi.

“This is Göreme,” he said.

“Özellikle güzeldir.” Ahmet'in gözleri büyüdü.

“It is especially beautiful.” Ahmet's eyes widened.

Aşağıda eski evler vardı.

Below were old houses.

Mağara evler.

Cave houses.

Çok farklıydı.

Very different.

Rüzgar hafif esiyordu.

The wind was blowing lightly.

Balon, vadilerin üzerinden geçti.

The balloon passed over the valleys.

Her yer detaylı ve güzeldi.

Everywhere was detailed and beautiful.

Birden yan taraftaki balon sert bir şekilde döndü.

Suddenly, the balloon next to them turned sharply.

Herkes bir an paniğe kapıldı.

Everyone panicked for a moment.

Ama rehber sakindi.

But the guide was calm.

“Rüzgar normal,” dedi.

“The wind is normal,” he said.

Ahmet biraz rahatladı.

Ahmet felt a bit relieved.

Rehberin güven vermesi önemliydi.

The guide's reassurance was important.

Balon çok yüksekteydi.

The balloon was very high.

Ahmet, her şeyin kontrol altında olduğunu düşündü.

Ahmet thought everything was under control.

Manzara muhteşemdi.

The scenery was magnificent.

Balon hafifçe sallandı.

The balloon swayed gently.

İnsanlar nefeslerini tuttu.

People held their breath.

Ama sorun olmadı.

But there was no problem.

Balon inişe geçti.

The balloon began to descend.

Yavaşça yere yaklaşıyordu.

Slowly approaching the ground.

Ahmet, yerdekileri görebiliyordu.

Ahmet could see those on the ground.

İniş başarılı oldu.

The landing was successful.

Ahmet, inişe sevindi ve rehbere teşekkür etti.

Ahmet was glad about the landing and thanked the guide.

Herkes alkışladı.

Everyone applauded.

Ahmet, yerden uzaklaşıp tekrar gökyüzüne bakarken mutlu hissetti.

Ahmet felt happy as he looked up at the sky again from the ground.

Balon deneyimi unutulmazdı.

The balloon experience was unforgettable.

Güneş yükseliyordu.

The sun was rising.

O gün Kapadokya’nın güzelliğini daha iyi anlamıştı.

That day, he better understood the beauty of Cappadocia.

Ahmet, Kapadokya'daki macerasını asla unutmayacaktı.

Ahmet would never forget his adventure in Cappadocia.

Balon macerası kalbinde tatlı bir anı kaldı.

The balloon adventure remained a sweet memory in his heart.

Bu deneyim ona huzur ve mutluluk verdi.

This experience gave him peace and happiness.

Son.

The end.