FluentFiction - Turkish

Reconciliation on the Bosphorus: A Sibling's Journey to Peace

FluentFiction - Turkish

17m 10sJune 28, 2024

Reconciliation on the Bosphorus: A Sibling's Journey to Peace

1x
0:000:00
View Mode:
  • Bosphorus, yaz akşamı.

    Bosphorus, summer evening.

  • Aylin, İstanbul'a dönmüş.

    Aylin has returned to Istanbul.

  • Kurban Bayramı için.

    For the Eid al-Adha.

  • Ailesiyle.

    With her family.

  • Boğaz’da bir teknede.

    On a boat in the strait.

  • Rüzgar hafifçe esiyor.

    The wind is blowing gently.

  • Dalgalar sakin.

    The waves are calm.

  • Gün batımı renkli.

    The sunset is colorful.

  • Ayasofya ve Kız Kulesi uzakta görünüyor.

    Hagia Sophia and the Maiden's Tower are visible in the distance.

  • Yanında Emre.

    Next to her is Emre.

  • Kardeşi.

    Her brother.

  • Genç, asi, ama üzgün.

    Young, rebellious, but sad.

  • Aylin ablasını özlemiş.

    Aylin has missed her older sister.

  • Aylin teknede duruyor.

    Aylin stands on the boat.

  • Ailesi etrafta.

    Her family is around.

  • Yemek hazırlıyorlar.

    Preparing food.

  • Emre kenarda, denize bakıyor.

    Emre is at the edge, looking at the sea.

  • Sessiz.

    Silent.

  • Küskün.

    Sulking.

  • Aylin yanına yaklaşıyor.

    Aylin approaches him.

  • "Merhaba, Emre," diyor.

    "Hello, Emre," she says.

  • Emre başını çeviriyor.

    Emre turns his head.

  • Kaşları çatık.

    His eyebrows furrowed.

  • "Merhaba," diyor, soğukça.

    "Hello," he says coldly.

  • Sessizlik.

    Silence.

  • Tekne ilerliyor.

    The boat moves forward.

  • Aylin ve Emre konuşmuyor.

    Aylin and Emre do not speak.

  • Aylin derin bir nefes alıyor.

    Aylin takes a deep breath.

  • "Emre, özür dilerim," diyor.

    "Emre, I'm sorry," she says.

  • "Seni bıraktım.

    "I left you.

  • Yalnız kaldın.

    You were alone."

  • " Emre bakmıyor.

    Emre doesn’t look at her.

  • "Neden gittin?

    "Why did you go?"

  • " diye soruyor.

    he asks.

  • Sesi kırık.

    His voice broken.

  • Hüzünlü.

    Sad.

  • "Seni düşündüm.

    "I thought about you.

  • Ama işler vardı.

    But there were things.

  • Okul, iş.

    School, work.

  • Başka bir ülkede.

    In another country...

  • Zordu," diyor Aylin.

    It was hard," Aylin says.

  • Emre'nin gözleri yaşlı.

    Emre's eyes are teary.

  • "Beni hiç aramadın.

    "You never called me.

  • Unuttun bizi," diyor.

    You forgot us," he says.

  • Sesi titriyor.

    His voice trembling.

  • Aylin'in kalbi acıyor.

    Aylin's heart aches.

  • "Hayır, unutmadım," diyor Aylin.

    "No, I didn't forget," says Aylin.

  • "Sadece hata yaptım.

    "I just made a mistake."

  • "Emre derin bir nefes alıyor.

    Emre takes a deep breath.

  • "Biliyor musun, seni çok özledim," diyor.

    "You know, I missed you a lot," he says.

  • Gözlerinden yaşlar akıyor.

    Tears stream down his face.

  • Aylin elini tutuyor.

    Aylin takes his hand.

  • "Beni affedebilir misin?

    "Can you forgive me?"

  • " diye soruyor.

    she asks.

  • Emre biraz duruyor.

    Emre pauses a bit.

  • Sonra başını sallıyor.

    Then nods.

  • "Evet, affederim.

    "Yes, I forgive you.

  • Ama daha çok burada olman lazım," diyor.

    But you need to be here more," he says.

  • Aylin içten gülümsüyor.

    Aylin smiles sincerely.

  • "Her şey değişecek.

    "Everything will change.

  • Sana söz veriyorum," diyor.

    I promise you," she says.

  • Emre sarılıyor.

    Emre hugs her.

  • Aylin de ona.

    Aylin hugs him back.

  • Boğazda teknede, ailelerinin yanında, hüzünleri azalıyor.

    On the boat in the Bosphorus, alongside their family, their sadness diminishes.

  • Barışıyorlar.

    They reconcile.

  • Gece olunca, İstanbul'un ışıkları parlıyor.

    As night falls, Istanbul's lights shine bright.

  • Tekneye huzur geliyor.

    Peace comes to the boat.

  • Geçmişin yaraları iyileşiyor.

    The wounds of the past heal.

  • Aylin ve Emre, yeniden bir aile oluyor.

    Aylin and Emre become a family again.

  • Kardeşler artık birbirine daha yakın.

    The siblings are now closer to each other.

  • Sessiz deniz, onların gizli sırlarına şahit oluyor.

    The silent sea witnesses their hidden secrets.

  • Boğaz’ın dalgaları, sarılan iki kardeşi sarsmıyor.

    The waves of the Bosphorus do not shake the embracing siblings.

  • Başladıkları yeni yol, huzur ve sevgi dolu.

    The new path they've started is full of peace and love.

  • Her şey, ilk defa, doğru ve tamamlanmış hissediliyor.

    For the first time, everything feels right and complete.