FluentFiction - Turkish

Finding Passion and Purpose in Emirgan Grove

FluentFiction - Turkish

14m 06sAugust 18, 2024

Finding Passion and Purpose in Emirgan Grove

1x
0:000:00
View Mode:
  • Emirgan Korusu'nda bir yaz öğleden sonrasıydı.

    It was a summer afternoon in Emirgan Grove.

  • Güneş ışıkları ağaçların arasından süzülüyor, yerde dans eden gölgeler yaratıyordu.

    Sunlight filtered through the trees, creating shadows that danced on the ground.

  • Emir, botanik tutkularıyla parka gelmişti.

    Emir had come to the park with his passion for botany.

  • Nadide bir çiçek arıyordu.

    He was searching for a rare flower.

  • Projesi için ilham verici bir buluş gerekiyordu ona.

    He needed an inspiring discovery for his project.

  • Kalabalık arasında Selin de vardı. Elinde fotoğraf makinesiyle yazın güzelliğini yakalamaya çalışıyordu.

    Among the crowd was Selin, trying to capture the beauty of summer with her camera.

  • Ayşe Hanım, yaşlı bir hanımefendi, her zamanki gibi parkta dolanıyordu.

    Mrs. Ayşe, an elderly lady, was strolling around the park as usual.

  • Güzel bir gün geçirmek istiyordu.

    She wanted to have a pleasant day.

  • Etrafı izlerken, aniden nefesi daraldı.

    While observing her surroundings, she suddenly felt short of breath.

  • Yüzü kızardı, gözleri sulandı.

    Her face reddened, and her eyes watered.

  • Yanındaki insanlar panikle yanına koştular.

    The people nearby rushed to her in a panic.

  • Emir de durumu fark etti. Hemen Ayşe'nin yanına gitti.

    Emir noticed the situation and immediately went to her side.

  • Onun yardımına ihtiyaç vardı.

    She needed help.

  • Selin, ne yapacağını düşünüyordu.

    Selin was thinking about what to do.

  • Fotoğraf çekmeye devam mı etmeli yoksa yardım mı etmeli?

    Should she continue taking photos or help out?

  • Emir kararlıydı, "Önce Ayşe Hanım," dedi.

    Emir was decisive, "First, Mrs. Ayşe," he said.

  • Selin, makinesindeki flaşı kullanarak dikkat çekti.

    Selin used the flash on her camera to draw attention.

  • Bu, parkta dikkat çekti ve birileri ilk yardım getirdi.

    This caught the park's attention, and someone brought first aid.

  • Ayşe, birkaç dakika sonra sakinleşti.

    A few minutes later, Mrs. Ayşe calmed down.

  • Derin bir nefes aldı ve Emir ile Selin'e minnetle baktı.

    She took a deep breath and looked at Emir and Selin with gratitude.

  • "Siz ikiniz harikasınız," dedi zar zor bir gülümsemeyle.

    "You two are wonderful," she said with a faint smile.

  • "Size borçluyum. Hikayelerimi anlatmam gerek."

    "I owe you. I need to tell you my stories."

  • Ayşe, Emir’e nadide çiçeğin nerede olduğunu söyledi.

    Ayşe told Emir where the rare flower was.

  • Diğer yandan Selin'e cesaret verdi, "Tutkular peşinden gidilecek şeylerdir."

    Meanwhile, she encouraged Selin, saying, "Passions are things to pursue."

  • Emir, insan ilişkilerinin projelerden ne kadar önemli olduğunu fark etti.

    Emir realized how important human relationships were compared to projects.

  • Selin ise, bu tecrübe ona doğru kararı verdi.

    Selin realized that this experience led her to the right decision.

  • Fotoğraf çekmeye duyduğu aşkı takip edecekti.

    She would follow her love for photography.

  • Sonuçta, Emir çiçeğini buldu.

    In the end, Emir found his flower.

  • Selin ise kalbinin sesini dinlemeyi öğrendi.

    Selin learned to listen to her heart.

  • Parkta geçirilen bu gün, hepsi için unutulmazdı ve hayatlarındaki değişimi başlattı.

    The day spent in the park was unforgettable for all and marked a change in their lives.

  • Güneş yerini yıldızlara bırakırken park sessiz ve huzurluydu.

    As the sun gave way to the stars, the park was quiet and peaceful.

  • Herkes evine farklı ama huzurlu duygularla döndü.

    Everyone returned home with different but peaceful feelings.