FluentFiction - Turkish

Finding Strength: Ege's Journey to Embrace New Beginnings

FluentFiction - Turkish

15m 59sDecember 31, 2024

Finding Strength: Ege's Journey to Embrace New Beginnings

1x
0:000:00
View Mode:
  • İstanbul Boğazı'nın manzarasına karşı duran İstanbul Deniz Manzaralı Anadolu Lisesi'nde öğrenciler kışın soğuk havasına rağmen derslerine gider gelirlerdi.

    At the İstanbul Boğazı's view-facing İstanbul Deniz Manzaralı Anadolu Lisesi, students would come and go to their classes despite the cold winter air.

  • Ege, lise son sınıf öğrencisiydi.

    Ege was a senior student.

  • Son ders zili çalınca, Ege montunu giydi.

    When the last bell rang, Ege put on his coat.

  • Dışarıda keskin bir soğuk vardı.

    There was a sharp cold outside.

  • Yeni Yıl Gecesi yaklaşıyordu ve Ege'nin evde büyük bir kutlama vardı.

    New Year's Eve was approaching, and there was big celebration at Ege's home.

  • Ege, bütün ailenin evde toplanacağı bu gece için heyecanlı ama biraz da endişeliydi.

    Ege was excited but also a bit anxious about this night when the whole family would gather at home.

  • Gelecek yıl ne yapacağı hakkında sürekli düşünüyordu.

    He constantly thought about what he would do next year.

  • Üniversite seçimleri, ailesinin beklentileri ve kendi hayalleri arasında sıkışmış hissediyordu.

    He felt caught between university choices, his family's expectations, and his own dreams.

  • Bu yüzden Ege, bu konuda kimseyle konuşamamıştı.

    Because of this, Ege hadn't been able to talk to anyone about it.

  • Ailesiyle konuşma zamanı geldiğini anladı.

    He realized it was time to talk with his family.

  • Okuldan çıktıktan sonra, en yakın arkadaşları Aylin ve Cem'le sahilde buluştu.

    After leaving school, he met his closest friends Aylin and Cem by the shore.

  • Ege, içindeki endişeleri paylaştı.

    Ege shared his worries.

  • Aylin nazikçe onun elini sıkıca tuttu.

    Aylin gently held his hand tightly.

  • "Merak etme, Ege," dedi.

    "Don't worry, Ege," she said.

  • "Ailen seni her zaman destekler."

    "Your family always supports you."

  • Cem ise omzuna dokunarak, "Belki de onlara hissettiklerini söylemen gerekiyor," diye ekledi.

    Cem touched his shoulder and added, "Maybe you need to tell them how you feel."

  • Hava karardığında, Ege evine döndü.

    When it got dark, Ege returned home.

  • Evde her şey yeni yıl için hazırdı.

    Everything at home was ready for the new year.

  • Mis gibi yemek kokuları ve süslemeler evin içini neşeyle dolduruyordu.

    The delicious smell of food and decorations filled the house with joy.

  • Ege'nin babası mutfakta son hazırlıkları yapıyor, annesi ise misafirlere hoş geldin diyordu.

    Ege's father was making the final preparations in the kitchen, while his mother was welcoming the guests.

  • Sonunda saat neredeyse gece yarısı olmuştu.

    Finally, it was almost midnight.

  • Ege, herkesi salonda topladı.

    Ege gathered everyone in the living room.

  • Kalbi hızlı hızlı atıyordu ama kararlıydı.

    His heart was racing, but he was determined.

  • "Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim," dedi.

    "Thank you for listening to me," he said.

  • "Bu yıl benim için çok önemli.

    "This year is very important to me.

  • Hayallerim, ama aynı zamanda korkularım da var.

    I have dreams, but also fears.

  • Sizin desteğinize ihtiyacım var."

    I need your support."

  • Bu sözler havada asılı kalmış gibi geldi, ama kısa bir sessizlikten sonra, Ege'nin annesi ona sarıldı.

    These words seemed to hang in the air, but after a short silence, Ege's mother embraced him.

  • "Her zaman yanındayız, oğlum," dedi nazikçe.

    "We are always with you, my son," she said kindly.

  • Babası da gülümsedi, "Gelecek seni ne olursa olsun bekliyor, biz de burada seninle olacağız." diye destek verdi.

    His father smiled as well, "The future awaits you no matter what, and we will be here with you," he offered support.

  • Ailece yapılan o içten konuşmanın ardından, Ege kendini daha hafiflemiş hissetti.

    After that heartfelt family conversation, Ege felt lighter.

  • Hem okul arkadaşlarının tavsiyesi, hem de ailesinin sıcak sözleri ona cesaret vermişti.

    Both the advice from his school friends and his family's warm words had given him courage.

  • Saat gece yarısı geldiğinde herkes birlikte geri saydı.

    When midnight arrived, everyone counted down together.

  • "Üç, iki, bir!"

    "Three, two, one!"

  • Yeni yıl gülümsemelerle ve umutlarla karşılandı.

    The new year was welcomed with smiles and hopes.

  • Ege, bu yeni yılın başlangıcında yalnız olmadığını bilmenin huzuruyla doldu.

    Ege felt peace knowing that at the start of this new year, he was not alone.

  • Artık geleceğe daha umutlu bakabiliyordu ve bu yeni yılın, ailece birlikteliğin anlamını hatırlayarak dolu dolu geçeceği belliydi.

    He could now look to the future more optimistically, and it was clear that this new year would be full, remembering the meaning of family togetherness.

  • Geçmiş yılın sıkıntıları geride, yeni yılın umutları önlerinde duruyordu.

    The troubles of the past year were behind, and the hopes of the new year lay ahead.