Mysterious Midnight Notes: A Dormitory Treasure Hunt
FluentFiction - Turkish
Mysterious Midnight Notes: A Dormitory Treasure Hunt
Karanlık kış geceleri, Boğaziçi Üniversitesi yurdunda bir sessizliği örtüyordu.
Dark winter nights enveloped a silence at Boğaziçi Üniversitesi dormitory.
Kemal, dar koridorlarda yankılanan ayak seslerini dinlerken düşündü.
Kemal thought to himself while listening to the echoing footsteps in the narrow corridors.
Derya yan tarafta ders çalışıyordu, popüler elektronik müzik hafifçe arka planda çalıyordu.
Derya was studying next door, with popular electronic music playing softly in the background.
"Derya," dedi Kemal, pencerenin önüne doğru eğilerek.
"Derya," said Kemal, leaning toward the window.
"Bu notlar çok tuhaf.
"These notes are very strange.
Kim bıraktı bunları?"
Who left them?"
Derya, kitaplarına gömülmüştü.
Derya was buried in her books.
"Bilmiyorum Kemal, ama yarın sınavımız var.
"I don't know, Kemal, but we have an exam tomorrow.
Odaklanmalıyız," dedi.
We should focus," she said.
Kemal ince kağıt parçasına tekrar baktı.
Kemal looked at the thin piece of paper again.
Üzerinde kaotik bir dille yazılmış birkaç cümle vardı: "Gece yarısı, yalnız ışıklar."
It had a few sentences written in a chaotic language: "Midnight, lonely lights."
Bu gizemli notlardan biri daha.
Another of those mysterious notes.
"Bunları çözmeliyiz.
"We need to solve them.
Belki de bu bir hazine avıdır," dedi Kemal, gözleri parlayarak.
Maybe it's a treasure hunt," said Kemal, his eyes sparkling.
Derya iç çekti, ama Kemal'in kararlılığının farkındaydı.
Derya sighed but was aware of Kemal's determination.
"Tamam, tamam.
"Okay, okay.
Ama sadece bu gece," dedi endişeyle.
But just for tonight," she said anxiously.
O gece, Kemal ve Derya notların peşine düştüler.
That night, Kemal and Derya went after the notes.
Yurdun her köşesini aradılar.
They searched every corner of the dormitory.
Soğuk hava pencerelerden içeri sızarken, ay ışığı karla kaplı bahçeye yansıyordu.
As cold air seeped in through the windows, the moonlight was reflected on the snow-covered garden.
Saat gece yarısına yaklaşırken, son not onları yurdun eski kanadının karanlık bir köşesine götürdü.
As midnight approached, the last note led them to a dark corner of the old wing of the dormitory.
Derya, kalbinin hızla çarptığını hissetti.
Derya felt her heart beating fast.
"Bu çok saçma, Kemal," diye fısıldadı.
"This is so ridiculous, Kemal," she whispered.
Ama ikisi de geri dönmedi.
But neither of them turned back.
Eski bir kapıyı açtıklarında, karşılarında utangaç genç bir kız buldular.
When they opened an old door, they found a shy young girl in front of them.
Elinde kağıtlar ve bir kalem vardı.
She had papers and a pen in her hand.
"Merhaba," dedi kız, şaşırmış bir halde.
"Hello," said the girl, looking surprised.
"Ben Esra.
"I'm Esra.
Şiir kulübü kuruyorum.
I'm starting a poetry club.
Bu şekilde insanları çekmek istedim."
I wanted to attract people this way."
Kemal ve Derya ona katıldı.
Kemal and Derya joined her.
O gece, gizemli notların arkasındaki hikayeyi öğrendiler.
That night, they learned the story behind the mysterious notes.
Kemal, bu deneyimle yeni bir şey fark etti: merakını sorumluluklarıyla dengelemek zorundaydı.
With this experience, Kemal realized something new: he had to balance his curiosity with his responsibilities.
Ve yaratıcı ifadenin güzelliğini takdir etti.
And he appreciated the beauty of creative expression.
Ertesi gün, kar yağıyordu.
The next day, it was snowing.
Kemal ve Derya yurt odasına döndüğünde, odada başka bir sessiz huzur vardı.
When Kemal and Derya returned to the dorm room, there was a different silent peace in the room.
Kemal notları toplarken, Derya kitaplarına geri döndü.
As Kemal gathered the notes, Derya went back to her books.
Bu kez sadece yüzünde hafif bir gülümseme vardı.
This time, there was a slight smile on her face.